Hüdayi’nin Ziyafet Sofrası’ndan

Dünya’da insanın; maddi ve zahiri olan her şeyi bulması kolay, lakin kendisini bulması zordur. Yıllarca milletimiz, kendi özünden başka nereye koştuysa acı bir gurbetin mahrumiyet dolu yalnızlığında biçare kaldı. Kur’an ve Sünnet’in takdim ettiği ilahi ahlaka sırt dönüldükçe, hakiki insanlığın şeref ve haysiyetine de veda edildi. Bu yüzden bugün insanımıza İslam’ın muhtevasını doğru bir şekilde anlatıp, unuttuğu birtakım ihtişamlı gerçekleri hatırlatmanın tam zamanıdır.

Biz de bu eserimizde, bu hizmeti nazari bir urette ifa etmek yerine, manen hasta, hatta sefaletini saadet zanneden bazı muzdarip tipler üzerinde tek tek teşhis ederek onlara karşı İslam tasavvufunun “günaha olan nefreti günahkara taşırmamak” şeklindeki şefkat ve merhamet iksiriyle gerçekleştirilen tedavi yolları göstermeye çalıştık.

Bu çalışma, “Altınoluk” Dergisinin okuyucularına üç ayda bir takdim ettiği “Söz Ola” Dergisinde tefrika edildi. Daha sonra onu, yeni ilave ve düzenlemelerle küçük bir kitap haline getirdik.

Etiketler: hüdayinin Ziyafet sofrası

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir